top of page
Ekran Resmi 2024-11-10 22.43.02.png

November 2024 | Travel

TURKISH BELOW

NINE ORCHARD

Where History Meets Modern Comfort

words Onur Baştürk

photos Nine Orchard 

One of the highlights of my last visit to New York was the Swan Room bar at Nine Orchard, where I enjoyed a margarita before grabbing a snack at the Corner Bar. It was mid-April and a bit chilly, perfect for exploring the vibrant shops of the Lower East Side.

 

Nine Orchard hotel is located in a beautifully restored building that dates back to 1912, formerly the Jarmulowsky Bank, which had been vacant since the mid-2000s. Rather than a complete redesign, the hotel features a careful restoration achieved through collaboration with local New York artists and creators. They contributed to every detail, from the artwork and minibar selections to the bathroom materials and sound system. Architectural historians also helped preserve the building's historic character, integrating original design elements into the façade, including a recreated clock that once hung above the entrance.

In the lobby, large arched windows and meticulously restored cornice moldings reflect the building's original design.

 

FURNITURE IS FROM LOCAL MANUFACTURER

 

Each room is simple yet elegantly designed, featuring at least one large window—a wonderful luxury for a stay in New York! The furniture has been specially crafted by local manufacturers, while durable and aesthetically pleasing vintage items have been sourced from Europe.

The bathrooms, uniquely designed by Reza Nouranian Design, showcase a trendy collection of black and white stones imported from Spain, Greece, and Portugal. Relaxation areas have also been thoughtfully designed by Reza Nouranian Design in collaboration with Fernando Santiago.

MANAGED BY IGNACIO MATTOS 

 

Nine Orchard's two restaurants are managed by Ignacio Mattos who is known as one of New York's most exciting chefs. Corner Bar is one of these restaurants. 

 

RESTAURANTS AROUND NINE ORCHARD 

 

- SHABUSHABU MAYUMON: Tucked away at 115 Division Street, this cozy 8-seat spot serves up an incredible “shabu shabu” tasting menu—think Japanese hot pot at its finest! The chefs whip up mouthwatering pork belly, A5 Miyazaki wagyu, and American wagyu right in front of you, cooking it in bubbling broth and pairing it with delicious sauces like sweet soy and spicy pumice. They’re pretty proud of their skills, boldly stating, “No one else can serve high-quality cooked meat with our amazing spices in just 10 seconds!”

 

- CERVO’S: With its lively mosaic tiles and comfy wood panels, Cervo’s is bursting with energy! This restaurant draws inspiration from the coastal traditions of Spain and Portugal, serving up a tasty homage to the seafood from the Iberian Peninsula—all in the heart of New York City.

 

- CORIMA: The culinary concept of Corima, which means "circle of sharing," focuses on the northern region of Mexico, specifically the states of Sonora and Chihuahua. At Corima, chef Fidel Caballero interprets the materials and techniques of his hometown in northern Mexico in a way that has not been done before. Sotol, which tastes like tequila and mezcal and which Fidel calls "progressive Mexican," is a must try. Bonus: Lobster Nicuatole, Salsa Veracruzana and Black Cod. 

 

- TOLO: The menu of Tolo owned by Chinese chef Ron Yan, who has spent his last decade working on New York's culinary scene, offers a variety of dishes from raw seafood to noodles and typhoon shelter-style chicken. 

 

- DIRTY CANDY: This place is a gem! Dirty Candy is all about vegetables and is actually the only veggie restaurant in town. Chef Amanda Cohen is on a mission to make veggies tastier than anything you’ve ever had before. Get ready to have your mind blown by how delicious plant-based dishes can be!

LOWER EAST SIDE’IN GİZEMLİ COOL’U

New York’u son ziyaretimde en zevk aldığım yerlerden biri Nine Orchard’ın Swan Room isimli barıydı. Bu görkemli barda margarita içip daha sonra yan taraftaki Corner Bar’da bir şeyler atıştırmış, sonra da o enerjiyle dışarı çıkmıştım. Nisan ortasıydı, hava soğuktu, Lower East Side’ın enerjik caddelerinde yer alan farklı dükkânlar arasında gezinmek şahaneydi!

 

Nine Orchard otelinin binası tam da bu yeni enerjinin ortasında yer alıyor. 1912’de inşa edilen, eskiden Jarmulowsky Bankası olan ve 2000’lerin ortalarından beri boş duran bu mimari hazine değerindeki bina, tam da tahmin ettiğim gibi yeniden tasarlanmamış, sadece restore edilmiş. 

 

116 odaya sahip Nine Orchard’ın restorasyonu için büyük bir tasarım firmasıyla çalışmak yerine, birçoğu Nine Orchard’ın bulunduğu mahallede yaşayıp çalışan çok yönlü New Yorklu yaratıcılar ve sanatçılarla iş birliği yapılmış. Her odada asılı olan sanat eserlerinden mini bar seçimine, banyo malzemelerinden otel genelindeki özel ses sistemine kadar her türlü detay bu uzman kadro tarafından yapılmış. İlham kaynağı The Dakota gibi ikonik New York binaları olan Nine Orchard’ın restorasyonunda mimarlık tarihçilerinden de yardım alınmış. Böylece binanın tarihi karakteri titizlikle korunmuş ve restore edilen cephedeki orijinal mimari ve tasarım unsurları benimsenmiş. Hatta binanın ana girişinin üzerinde asılı olan, ama yıllar önce kaybolan orijinal saat bile yeniden yaratılmış.

 

Bir zamanlar banka veznedarlarının çalıştığı lobide ise orijinal resimlerden yola çıkılarak büyük, kemerli pencereler ve özenle restore edilmiş korniş pervazlar yeniden yapılmış. 

 

ODALARDAKİ MOBİLYALAR LOKAL ÜRETİCİDEN

 

Sade, ama gösterişi dozunda olan her odada en az bir büyük pencere bulunuyor, ki bu da bir New York konaklaması için şahane bir lüks! Odalardaki mobilyalar ise New York’taki lokal mobilya üreticileriyle çalışılarak özel olarak üretilmiş. Ayrıca Avrupa'dan dayanıklı, işlevsel ve elbette estetik açıdan hoş vintage parçalar tedarik edilmiş. 

 

Reza Nouranian Design tarafından benzersiz bir şekilde tasarlanan banyolarda ise İspanya, Yunanistan ve Portekiz'den temin edilen siyah ve beyaz taşlardan oluşan son moda bir koleksiyon yer alıyor. Dinlenme alanlarının tasarımı da Reza Nouranian Design ve Fernando Santiago'nun ortak çalışmasıyla gerçekleşmiş. 

 

IGNACIO MATTOS YÖNETİMİNDE 

 

Nine Orchard’ın iki restoranı New York'un en heyecan verici şeflerinden biri olarak kendini hızla kabul ettiren Ignacio Mattos yönetiminde. Bu restoranlara Corner Bar dahil. 

 

NINE ORCHARD ÇEVRESİNDEKİ RESTORANLAR 

 

- SHABUSHABU MAYUMON 

115 Division Street'teki sekiz kişi oturma kapasiteli bu restoranda Japon hotpot’u olan “Shabu shabu” tadım menüsü servis ediliyor. Restoranın aşçıları birinci sınıf domuz göbeği, A5 Miyazaki wagyu ve Amerikan wagyu etini kaynar et suyunda çalkalayıp ardından tatlı soya, keskin biberli ponzu ve fındıklı miso gibi soslarla terbiye ediyor. Ayrıca çok iddialılar, “Başka hiçbir restoran bizim gibi 10 saniye içinde aynı kalitede baharatlar ve malzemelerle yüksek kalitede pişmiş et sunamaz”. 

 

- CERVO’S 

Mozaik karolar ve rahat ahşap panellerle inşa edilmiş bu yüksek enerjili restoran İspanya ve Portekiz'in kıyı geleneklerinden esinlenen menüsüyle öne çıkıyor. Bir bakıma İber Yarımadası'nın deniz ürünlerine New York şehir merkezinde bir övgü. 

 

- CORIMA 

“Paylaşım çemberi” anlamına gelen Corima’nın mutfak konsepti Meksika'nın kuzey bölgesine, özellikle de Sonora ve Chihuahua eyaletlerine odaklanıyor. Şef Fidel Caballero, Kuzey Meksika'daki memleketinin malzemelerini ve tekniklerini daha önce ifade edilmemiş bir şekilde yorumluyor. Fidel'in ‘Progressive Mexican’ olarak adlandırdığı menüde tekila ile mezcal arasında bir tadı olan Sotol mutlaka denenmeli. Ayrıca: Istakoz Nicuatole, Salsa Veracruzana ile Siyah Morina Balığı da… 

 

- TOLO 

Son on yılını New York'un mutfak sahnesinde çalışarak geçirmiş Çinli şef Ron Yan'a ait bir restoran olan Tolo’nun menüsünde çiğ deniz ürünlerinden noodle'a ve Typhoon Shelter tarzı tavuğa kadar çeşitli yemekler açık mutfak fonunda sunuluyor. 

- DIRTY CANDY 

İşte civarın en farklı restoranı. Bir sebze restoranı olan Dirty Candy için şehrin tek sebze restoranı da diyebiliriz. Çünkü gerçekten sebzeden başka bir şey servis etmiyorlar ve amaçları sebzeleri daha önce yediğiniz her şeyden daha lezzetli hale getirmek. Mutfağın başında ödüllü şef Amanda Cohen var.

bottom of page