Ağustos 2020 | Botanik
Led Zeppelin’in şarkısıyla ortaya çıkan çiçekçi
Yazı | Onur Baştürk
Deniz Atabaş’la Avlu Bebek’teki şef yemeğinde tanıştık. Masaların düzeni, styling’i ona ve ortağına emanetti. Öyle zevkle ve mutlulukla yapıyordu ki işini, hayran oldum. Ayaküstü sohbet sırasında öğrendim: Meğer 20 yıllık bankacıymış, bir anda bu işe soyunmuş. Önce çiçekçi dükkânı açmış, şimdi de aynı markanın çatısı altında bir de mekan styling işi var: Nude Table. Şimdi söz onda…
Uzun yıllar bankacılık sektöründe çalıştıktan sonra bir anda çiçekçi dükkânı açman şahane bir dikey geçiş. Nasıl oldu her şey?
20 yıllık bankacılık tecrübesinden sonra böyle bir karar vermenin kolay olduğunu söyleyemem. Bir günde olmadı tabii. Bankacılık çok severek yaptığım bir meslekti, ama zaman içinde aldığım keyif ve tatminin azaldığını hissettim. Kurumsal hayatın dayatmalarıyla yaşamanın beni artık mutsuz ettiğini farkettim. Ama alıştığım düzenin dışına çıkma cesaretini de bulamıyordum.
Kafam çok karmaşıkken tesadüf eseri dinlediğim bir şarkı her şeyin başlangıcı oldu! Led Zeppelin’in “Stairway To Heaven”ı. Şarkının bir bölümünde şöyle diyor: “If there is a bustle in your hedgerow, don’t be alarmed know, it’s just a spring clean for the May Queen”. Tam da böyle bir şeydi yaşadığım! Tüm korkularım ve karmaşa aslında hayatımda yapmam gereken bahar temizliğiydi. Sonunda yaptım. Bu yüzden de dükkânımın ismi Mayqueen!
Bayıldım! Bir şarkının verdiği ilham ve güç şahane…
Evet, yoksa dükkân açmak aklımda yoktu. Hatta seyahat tutkumdan dolayı turizm sektöründe bir şey yapmayı planlıyordum. İşten birkaç gün izin aldım ve instagramda tesadüfen rastladığım bir çiçekçilik eğitimine katıldım. Evde ve ofiste taze çiçek bulundurmayı sevmek dışında o güne kadar sektörle hiç ilgim olmamıştı! Bu işten keyif aldığımı ve çiçek tasarımı yapabildiğimi görünce sektörü araştırdım. Artıları eksileri derken, kendimi dükkan ararken buldum.
ÜLKEMİZDE ÇİÇEK KÜLTÜRÜ YETERSİZ
Peki çiçekçilik sektörünün zorlukları neler? Başına neler geldi:)
Bu işe başlarken sektörü araştırmıştım, ancak bizzat içine girmeden tabii ki tam olarak anlamak mümkün değilmiş. Dükkânımı açma sürecinde ilk yüzleştiğim zorluk sektörde yetişmiş, nitelikli personel olmayışıydı. Ülkemizde bu konuda eğitim veren bir eğitim kurumu halen yok. Halen usta-çırak ilişkisiyle sistem devam ediyor. Çiçek tasarımcısı bulmak neredeyse imkansız. Bir diğer zorluk; yerli çiçek üreticiliğinin yeterince gelişmemesi nedeniyle ithal ürün kullanmak zorunda kalmamız ve kontrol edemediğimiz maliyetler.
Kullandığımız tüm ürünlerin raf ömrünün kısa oluşunu da bir diğer zorluk olarak sayabilirim. Son olarak esas önemli zorluk, ülkemizde çiçek kültürünün yeterince olmayışı. Kendine ya da sevdiklerine nedensiz çiçek alan kişi sayısı oldukça az. Bununla beraber evlerde daha çok vakit geçirmemizin etkisiyle son dönemde saksı bitkilerine ilginin artmasının da sevindirici olduğunu söylemeliyim.
Mayqueen'e yeni bir yan marka da ekledin: Nude Table. Bu markayla beraber yapmak istediğin şeyler ne?
Nude Table Events by Mayqueen’i arkadaşım Nur Akgül ile beraber yarattık. Bu markanın altında özel davet ve yemekler için masa ve mekan styling’i yapıyoruz. Özel hayatımızda ikimiz de özenli, mekanla, kişiyle uyumlu, ruhu olan masalar ve mekanlar hazırlamaktan ve dostlarımızı bu şekilde ağırlamaktan keyif alıyoruz. Bu keyfi işe dönüştürürken amacımız; bizim yaşadığımız keyfi isteyen herkesle paylaşmaktı.
Özellikle ev davetleri olmak üzere her tür yemek davetine, davet sahibinin isteklerine uygun konseptin oluşturulması ve ihtiyaç duyulabilecek ekipmanın tedarik edilmesi konularında hizmet veriyoruz.
HER DAİM FAVORİM; ASTİLBE
Çiçekçilikte işin sırrı her seferinde yaratıcı bir çiçek aranjmanı yapabilmek mi? Yoksa kendi çizgini müşteriye yansıtmak mı?
Çiçekçilikte tasarım son derece önemli ve işin sırrı farklı renk ve dokudaki çiçekleri ahenk içerisinde birleştirebilmekte… Yaptığınız her farklı çiçek aranjmanı kendi çizginizin göstergesi olsa da, bunu müşteriye yansıtamazsanız bir anlamı olmayacaktır.
Mayqueen'i ilerde daha da büyütmek istiyor musun yoksa bu küçük dükkân bana yeter mi diyorsun?
Bu küçük dükkan hep kalsın istiyorum ilk gözağrım olarak. Ama Mayqueen’i büyütmek en büyük hayalim. Çok yakın bir zamanda ilk şubemizi Ankara’da açıyoruz.
Sen en çok hangi çiçekleri seviyorsun? Neden?
En sevdiğim çiçekler dönem dönem değişebiliyor. Yaz başında şakayıklar, sonrasında rengarenk ortancalar, sonbaharda ayçiçekleri, yıl sonuna doğru amerlisler, sonra muhteşem laleler, ilkbaharda erengüller. Ama her mevsim sevdiğim çiçek astilbe; farklı, zarif, nadir, narin, romantik.
BOTANİK | Kategorinin diğer yazıları
Dev yapraklarının hastasıyız: Fil Kulağı
İlkbahar sonu bahçede yapılacak işler
Evde palmiye için 15 maddelik liste
Engin Öztürk’ün evindeki bitkiler
Evde yetişmesi kolay bitkiler vol.2: Para bitkisi!
Fem Güçlütürk’le botanik ‘talk şov’
Evde Yetiştirmesi Kolay Bitkiler Vol.1
Alocasia Polly Bitkisine Nasıl Bakılır
Biyofilik misin? Biyofobik mi?